kısa hikayeci

listen to the pronunciation of kısa hikayeci
Турецкий язык - Английский Язык
anecdotist
One who relates or collects anecdotes
{i} one who relates anecdotes (short narrative describing an interesting or amusing incident)
One who relates anecdotes
kısa hikaye
anecdote

My grandfather tells hundreds of anecdotes. - Büyük babam yüzlerce kısa hikaye anlatır.

kısa hikaye
vignette
kısa hikaye
parable
kısa hikâye
novella
kısa hikâye
anecdote
kısa hikâye
sketch
kısa hikâye
short story

Paul was reading a short story last night. - Paul dün gece bir kısa hikaye okuyordu.

The heart of the tragedy, as of a short story, is a conflict. - Trajedinin kalbi, bir kısa hikaye olarak, bir çatışmadır.

kısa hikayeci
Избранное