I admire your restraint.
- Ben senin kısıtlamana hayranım.
I appreciate your restraint.
- Senin kısıtlamanı takdir ediyorum.
There are some limitations.
- Bazı kısıtlamalar var.
They decided to abolish the old restriction.
- Eski kısıtlamayı kaldırmaya karar verdiler.
There will be many restrictions.
- Birçok kısıtlamalar olacaktır.
Alcohol lowers inhibitions.
- Alkol kısıtlamayı düşürür.
Certain restrictions may apply.
- Bazı kısıtlamalar uygulanabilir.
He feels this new law will restrict his freedom.
- Bu yeni kanunun, özgürlüğünü kısıtlayacağını hissediyor.
There are some limitations.
- Bazı kısıtlamalar var.
The police restricted access to the road.
- Polis yola girişi kısıtladı.
Tom and Mary broke into the restricted section of the library.
- Tom ve Mary kütüphanenin kısıtlanmış bölümüne girdiler.
Sami was granted a one-year restraining order.
- Sami'ye bir yıl kısıtlama emri verildi.