They could not agree on some parts of it.
- Onun bazı kısımları üzerinde anlaşamadı.
This theory consists of three parts.
- Bu teori üç kısımdan oluşur.
Just a small portion.
- Sadece küçük bir kısım.
Parts of the city looked like a disaster zone following the storm.
- Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi.
Just a small portion.
- Sadece küçük bir kısım.