Nick looks down on anyone who comes from a rural area.
- Nick kırsal alandan gelen birine tepeden bakıyor.
Have you ever lived in a rural area?
- Hiç kırsal alanda yaşadın mı?
Tom decided to give up city life and live in the country.
- Tom şehir hayatından vazgeçmeye ve kırsalda yaşamaya karar verdi.
Feeling tired after his walk in the country, he took a nap.
- Kırsaldaki yürüyüşünden sonra yorgun hissettiği için şekerleme yaptı.
Tomorrow I am going to the countryside by my car.
- Yarın arabamla kırsal bölgeye gidiyorum.
Feeling tired from walking in the countryside, he took a nap.
- Kırsal bölgedeki yürüyüşte yorgun hissettiği için, o şekerleme yaptı.