The model plane they built was fragile.
- Onların yaptığı model uçak kırılgandı.
A certain someone is being awfully fragile today.
- Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor.
My grandmother was gradually becoming forgetful and frail.
- Büyükannem giderek unutkan ve kırılgan oluyor.