kılçıklı

listen to the pronunciation of kılçıklı
Турецкий язык - Английский Язык
bony
{s} boned
stringy
awned, awny
string (beans)
(balık) bony; (fasulye) stringy
spiny
bony (fish)
involved, complicated
spined
awn
kılçıklı balık
boned fish
kılçıklı oluş
stringiness
Турецкий язык - Турецкий язык
Pürüzlü, çapraşık, karışık
Kılçığı olan: "Kaşık adası bilek kalınlığında, mor kılçıklı, yarım metre uzunluğunda zarganalarla doludur."- S. F. Abasıyanık
Kılçığı olan
kılçıklı
Избранное