Tom filled the bathtub with hot water.
- Tom küveti sıcak su ile doldurdu.
Tom scrubbed the bathtub.
- Tom küveti temizledi.
Tom wanted Mary to clean the bathtub.
- Tom Mary'nin küveti temizlemesini istedi.
Somebody had drowned her in the bathtub.
- Biri onu küvette boğmuştu.
He held her down in the tub until she drowned.
- O onu boğuluncaya kadar küvette bastırdı.
How much longer will it take for the tub to fill?
- Küvetin dolması ne kadar sürer?
In the bathroom there's a sink, a bidet, a toilet, and a shower. There used to be a bath.
- Banyoda bir lavabo, bir bide, bir tuvalet ve bir duş var. Bir küvet vardı.
Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.
- Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.