küste

listen to the pronunciation of küste
Немецкий Язык - Турецкий язык
n {'küstı} e kıyı
n. e. 'küstı kıyı
[die] sahil, kıyı, yalı
sahil boyu
kıyı şeridi
kıyık
sahil şeridi
deniz kenarı
kıyısında
kıyı
Английский Язык - Турецкий язык

Определение küste в Английский Язык Турецкий язык словарь

coast
kıyı

İyi bir günde, Helsinki'den Estonya kıyısını görebilirsin. - On a good day, you can see the coast of Estonia from Helsinki.

Ada kıyıdan yaklaşık iki mil uzaklıktadır. - The island is about two miles off the coast.

coast
{i} deniz kıyısı
coast
yanaşmak
coast
yuvarlanmak
coast
yokuş aşağı inmek
coast
kıyı boyunca gitmek
coast
{f} kızakla yokuştan kaymak
coast
kayak yapmak için uygun yokuş
coast
{f} sahil boyunca gitmek
coast
{f} (kayakla/bisikletle) yokuş aşağı kaymak/inmek
coast
kıyıdan

Ada kıyıdan yaklaşık iki mil uzaklıktadır. - The island is about two miles off the coast.

Kasaba, kıyıdan iki mil uzaktadır. - The town is two miles away from the coast.

coast
(fiil) sahil boyunca gitmek; kıyı boyu limanlar arasında ticaret yapmak; kızakla yokuştan kaymak, yokuş aşağı salıvermek; beleşten ilerlemek
coast
(isim) sahil, deniz kenarı, deniz kıyısı, kıyı, kızak için uygun yokuş; kızakla yokuştan kayma
coast
sahil,v.yuvarlan: n.kıyı
coast
{i} kızakla yokuştan kayma
coast
{f} yokuş aşağı salıvermek
coast
off the coast of sahillerine yakın
coast
coastline kıyı boyu
Немецкий Язык - Английский Язык
seacoast

The navy defends our seacoast. - Die Marine verteidigt unsere Küste.

shore
sea coast
waterside
coast
sea shore
seaboard
coast of
Anlagen vor der Küste
off-shore installations
Baltrum (Düneninsel vor der Küste von Niedersachsen)
Baltrum (dune island off the coast of Lower Saxony)
Bohrung vor der Küste
off-shore drilling
Die Küste wird vom Militär überwacht.
The coast is policed by the military
Die Straße nimmt entlang der Küste einen gewundenen Verlauf.
The road adopts a tortuous course along the coast
Eindeichung an der Küste (Vorgang) (Wasserbau)
coastal impounding (water engineering)
Einschnitt (Küste)
embayment (coast)
Einschnitt (Küste)
bay
Einschnitt (Küste)
inlet
Einschnitt (Küste)
indentation
Kliffhang (an der Küste)
chine (on the coast)
Klippe (Felsblock im Meer vor der Küste)
coastal rock
Sturmflut (an der Küste und an Gezeitenflüssen)
storm tide
Sturmflut (an der Küste und an Gezeitenflüssen)
tidal flood
Sturmflut (an der Küste und an Gezeitenflüssen)
storm surge
Vor der Küste wird nach Öl gebohrt.
They are drilling / boring for oil off the coast
Windenergieanlage vor der Küste
offshore wind energy plant
Windenergieanlage vor der Küste
offshore wind turbine
an der Küste
on the coast
an der Küste (liegend)
on shore
an der Küste (liegend)
inshore
buchtenreiche Küste
much indented coast
der Schiffsverkehr an der Küste
coastal shipping
der Schiffsverkehr an der Küste
coasting
der Schiffsverkehr an der Küste
coastal traffic
der Schiffsverkehr an der Küste
short-sea navigation, short-sea shipping
die Krümmung der Küste
the curvature of the coast
die zunehmende Gefahr durch Piraterieakte vor der somalischen Küste
the increasing danger posed by acts of piracy off the Somali coast
feststehende Plattform (vor der Küste)
fixed offshore platform
gelappte Küste
lobate coast
geradelinige Küste
straight coast line
längs der Küste
alongshore
vor der Küste (nachgestellt)
offshore
vorspringende Küste
projecting coast
zerklüftete Küste
jagged coastline
zerklüftete Küste
ragged coast
der Küste
the coast

The island lies a mile off the coast. - Die Insel liegt eine Meile von der Küste entfernt.

The Jersey shore is a shore around a small island, off of the coast of Normandy, called Jersey. - Der Jersey-Strand ist eine Uferregion rund um eine kleine Insel vor der Küste der Normandie, genannt Jersey.