kürek çekmek

listen to the pronunciation of kürek çekmek
Турецкий язык - Английский Язык
row

We went to the lake to row a boat. - Kürek çekmek için göle gittik.

paddle
to row

We went to the lake to row a boat. - Kürek çekmek için göle gittik.

oar
tub
go boating
pull oar
to row, to scull
pull
scull
(Askeri) rowing
row out
kürek çek
{f} row

We went to the lake to row a boat. - Kürek çekmek için göle gittik.

They rowed up the river. - Onlar nehrin yukarısına doğru kürek çektiler.

kürek çekme
row

Tom and I rented a rowboat and went rowing. - Tom ve ben bir sandal kiraladık ve kürek çekmeye gittik.

Tom usually goes rowing by himself. - Tom genellikle tek başına kürek çekmeye gider.

kürek çekme
stroking
kürek çek
{f} scull
kürek çek
{f} sculling
kürek çek
{f} rowing

The girl rowing a boat is my cousin. - Botta kürek çeken kız kuzenimdir.

Let's take turns rowing the boat. - Nöbetleşe kürek çekelim.

kürek çekme
{i} sculling
kürek çekme
rowing

Tom usually goes rowing by himself. - Tom genellikle tek başına kürek çekmeye gider.

Tom and I rented a rowboat and went rowing. - Tom ve ben bir sandal kiraladık ve kürek çekmeye gittik.

akıntıya karşı kürek çekmek
to row against the tide
akıntıya kürek çekmek
to beat the air
akıntıya kürek çekmek
grope in the dark
akıntıya kürek çekmek
to waste one's efforts on an impossible task
akıntıya kürek çekmek
fight a losing battle against
boşa kürek çekmek
talk in circles
boşa kürek çekmek
run in circles
haybeye kürek çekmek
to beat one's head against a stone wall
kürek çekme
boating
kürek çekme
sports rowing, crew
kürek çekme
{i} pull
tersine kürek çekmek
backwater
kürek çekmek
Избранное