Определение külotlu в Турецкий язык Английский Язык словарь
- panty
Hey, it's about time you quit it with the panty jokes. You'll put off the readers, you creeper!
-Hey, külotlu şakalardan vazgeçmenin zamanı geldi.Okuyucuları soğutacaksın,seni sürüngen.
- having/wearing underpants; having/wearing knickers
- külot
- briefs
- külot
- {i} panties
She was wearing pink panties under the skirt.
-O, eteğin altına külotlu çorap giyiyordu.
- külotlu çorap
- pantyhose
- külotlu çorap
- (Giyim) Pantihose, pantyhose, tights
- külotlu etek
- pantyskirt
- külotlu korse
- pantygirdle
- külotlu çorap
- pantihose
- külotlu çorap
- tights, panty-hose
- külot
- slip
- külot
- underpants
It's been a week now since Tom changed his underpants.
-Tom külotunu değiştiğinden beri şimdi bir hafta oldu.
Please take off all your clothes except your underpants and bra.
-Lütfen külot ve sütyenin hariç tüm elbiselerini çıkar.
- külot
- knickers
- külot
- drawers
Her sewing basket, dresser drawers and pantry shelves are all systematically arranged in apple-pie order.
-Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir.
- külotlu çorap
- hoses
- külotlu çorap
- panty hose
- külotlu çorap
- tights
She's wearing tights.
-O külotlu çorap giyiyor.
- Külot
- underpant
- külot
- undershorts
- külot
- riding breeches; jodhpurs
- külot
- scanties
- külot
- shorts
- külot
- step ins
- külot
- (women's) panties; (men's) undershorts, underpants, briefs
- külot
- (erkek) underpants, pants, briefs; (kadın) knickers, pants, panties
- külot
- panty
Hey, it's about time you quit it with the panty jokes. You'll put off the readers, you creeper!
-Hey, külotlu şakalardan vazgeçmenin zamanı geldi.Okuyucuları soğutacaksın,seni sürüngen.
- külot
- (erkek) pants
- külot
- a pair of drawers
- külot
- (Tekstil) undepants
- külot
- stepin
- külot
- pants
- külotlu çorap
- (Tekstil) hose top
Связанные Термины
Определение külotlu в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- külotlu çorap
- Kalçaları da içine alabilecek biçimde üretilmiş çorap
- külot
- Kısa, beli lastikli iç çamaşırı, don
- külot
- Daha çok binicilerin giydikleri paçası dar, üst bölümü geniş pantolon
- külot
- Daha çok binicilerin giydikleri paçası dar, üst bölümü geniş pantolon: "Adamın sırtında yakasız bir mintanı, bacaklarında da dolaksız bir külot vardı."- H. Taner