külkedisi

listen to the pronunciation of külkedisi
Турецкий язык - Английский Язык
bone-idle, sltohful
person who always sit near the fire, person who hates the cold
supine, indolent, lethargic
{i} Cinderella

My grandmother told me the story of Cinderella. - Büyükannem bana Külkedisi hikayesini anlattı.

When Cinderella heard midnight sounding, she left immediately. - Külkedisi gece yarısı sesini duyunca, hemen ayrıldı.

Турецкий язык - Турецкий язык
Pasaklı, görgüsüz (kadın)
Uyuşuk, miskin (kimse)
Çok üşüyen, ateşin yanından ayrılmayan (kimse)
külkedisi
Избранное