There's volcanic ash in the atmosphere.
- Atmosferde volkanik kül var.
The big fire reduced the whole town to ashes.
- Büyük bir ateş bütün kasabayı kül haline getirdi.
Her ashes are interred here.
- Onun külleri burada gömülüdür.
Please remove the ashes from the stove.
- Lütfen ocaktan külleri temizle.
My grandmother told me the story of Cinderella.
- Büyükannem bana Külkedisi hikayesini anlattı.
When Cinderella heard midnight sounding, she left immediately.
- Külkedisi gece yarısı sesini duyunca, hemen ayrıldı.
The whole village was consumed by the fire.
- Bütün köy yanıp kül oldu
The fire consumed the whole building.
- Yangın tüm binayı yakıp kül etti.
Kissing a smoker is like licking an ashtray.
- Bir sigara içenle öpüşmek bir kül tablasını yalamak gibi bir şeydir.
Kissing a person who smokes is like licking an ashtray.
- Sigara içen bir kişiyi öpmek kül tablası yalamak gibidir.