The lion opened its huge mouth and roared.
- Aslan kocaman ağzını açtı ve kükredi.
The lion began to roar as we approached.
- Biz yaklaşırken, aslan kükremeye başladı.
We heard tigers roaring in the distance.
- Uzakta kaplanların kükrediğini duyduk.
The roaring lion terrified the boy.
- Kükreyen aslan, oğlanı korkuttu.