kükre

listen to the pronunciation of kükre
Турецкий язык - Английский Язык
{f} roar

The lions roared in their cages. - Aslanlar kafeslerinde kükredi.

The lion began to roar as we approached. - Biz yaklaşırken, aslan kükremeye başladı.

{f} roaring

The roaring lion terrified the boy. - Kükreyen aslan, oğlanı korkuttu.

We heard tigers roaring in the distance. - Uzakta kaplanların kükrediğini duyduk.

Турецкий язык - Турецкий язык
Öfke veya cinsel istek yüzünden saldırıcı bir durum alan (hayvan)
kükre
Избранное