A long time ago, there was a bridge here.
- Uzun zaman önce, burada bir köprü vardı.
The bridge must be built in six months.
- Köprü altı ay içinde inşa edilmeli.
Would you please make a hyperlink to our corporate site from your page?
- Sizin sayfanızdan bizim kurumsal sitemize bir köprü yapar mısınız?
In my village, there is a small, narrow footbridge over a brook.
- Benim köyümde, bir dere üzerinde küçük, dar bir yaya köprüsü vardır.