kâlp krizi

listen to the pronunciation of kâlp krizi
Турецкий язык - Английский Язык
heart attack

When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride. - O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.

My father had a heart attack yesterday, but he was lucky to have a clinic close at hand. - Babam dün bir kalp krizi geçirdi fakat yakınlarda bir kliniğe sahip olduğu için şanslıydı.

heart attack

When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride. - O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.

Tom has had a heart attack. - Tom bir kalp krizi geçirdi.

coronary
cardiac arrest
cardiac attack
cardiac failure
kalp krizi geçirmek
Have a heart attack
kalp krizi geçirerek ölmek
(Tıp) die from heart attack
kalp krizi geçirerek ölmek
(Tıp) die of heart attack
Турецкий язык - Турецкий язык
Kalbin normal çalışmasını birdenbire engelleyen, önlem alınmazsa ölüme yol açan rahatsızlık, kalp aksesi
kalp aksesi
kâlp krizi
Избранное