kâlbi kırık

listen to the pronunciation of kâlbi kırık
Турецкий язык - Английский Язык
heartbroken

Layla moved to Egypt, leaving Sami heartbroken. - Leyla, Sami'yi kalbi kırık bırakarak Mısır'a taşındı.

Tom will be heartbroken. - Tom kalbi kırık olacak.

heartbroken

Tom's mother was heartbroken. - Tom'un annesi kalbi kırıktı.

Tom is going to be heartbroken. - Tom kalbi kırık olacak.

brokenhearted

Tom was brokenhearted. - Tom'un kalbi kırıktı.

broken hearted
Турецкий язык - Турецкий язык
Üzgün, ümitsiz
kâlbi kırık
Избранное