O, az önce ofisten ayrıldı.
- He left the office just now.
Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
- I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.
İngilizce ödevimi yapmayı henüz şimdi bitirdim.
- I have just now finished doing my English homework.
Annem şu anda çok meşgul.
- Mother is very busy just now.
Babam şu anda meşgul.
- My father is busy just now.
Babam hemen şimdi dışarı çıktı.
- Dad just now went out.
Hemen şimdi sana geliyorum.
- I'm coming to you just now.
Biz şimdi çok meşgulüz.
- We're very busy just now.
Ben şimdi onun adını hatırlayamıyorum.
- I can't think of his name just now.
I was talking to my friend on the phone just now.
I'll be coming just now.
... ALAN RUSBRIDGER: When we were talking just now, you told me ...