Dış ilişkiler hakkında çok şey bilir.
- He knows a lot about foreign affairs.
Korku değil, umut insan ilişkilerinde yaratıcı ilkedir.
- Hope, not fear, is the creative principle in human affairs.
Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
- It was a very passionate love affair.
Onun bu işle ile hiçbir bağlantısı yoktur.
- He has no connection with this affair.
Onun işlerine karışmayın.
- Don't meddle in his affairs.
O, olaya karıştığını inkar etti.
- He denied having been involved in the affair.
Olaydan duyduğu üzüntüyü ifade etti.
- He expressed regret over the affair.
Bütün mesele hakkında gizemli bir hava vardı.
- There was an air of mystery about the whole affair.
Bütün bu mesele bana bir baş ağrısı veriyor.
- This whole affair is giving me a headache.
Konu bana birçok uykusuz gecelere mal oldu.
- The affair cost me many sleepless nights.
Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz.
- According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs.
Dış ilişkiler hakkında çok şey bilir.
- He knows a lot about foreign affairs.