İşi o kabul etmezse, başkası eder.
- If he doesn't accept the job, someone else will.
Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.
- It's good to put yourself in someone else's place now and then.
Benim anadilim bir başkası için yabancı dildir.
- My native language is a foreign language for someone else.
Sami, Leyla'yı yatakta bir başkasıyla buldu.
- Sami found Layla in bed with someone else.
Her zaman bir başkasının aptalıyız.
- We're always somebody else's idiot.
Bu belki artık bir başkasının sorunu olmayabilir.
- This may end up being somebody else's problem.