jause

listen to the pronunciation of jause
Немецкий Язык - Турецкий язык
/ (öst.) ikindi kahvaltisi ^n (öst.) kahvalti etm
Английский Язык - Турецкий язык

Определение jause в Английский Язык Турецкий язык словарь

snack
{i} aperatif

O bize bir aperatif hazırladı. - She fixed us a snack.

Havuç sağlıklı bir aperatiftir. - A carrot is a healthy snack.

snack
abur cubur

Tuzlu krakerler çocukların en sevdiği abur cuburdu. - Salted pretzels were the favourite snack of the kids.

Öğünler arasında abur cubur yememelisin. - You shouldn't eat snacks between meals.

snack
(Gıda) atıştırma

Partide birçok lezzetli atıştırmalıklar vardı. - There were many delicious snacks at the party.

O, atıştırma alışkanlığı kazandı. - He acquired the habit of snacking.

snack
(Gıda) atıştırmak

Öğün aralarında atıştırmaktan nasıl uzak duruyorsun? - How do you avoid snacking between meals?

Öğünler arasında atıştırmak kötü bir alışkanlıktır. - Snacking between meals is a bad habit.

snack
aperitif
snack
çerez
snack
ara öğün

Okuldan sonra çocukların bir ara öğünü var. - Children have a snack after school.

snack
çerezlenmek
snack
hafif şeyler yemek
snack
hafif yemek
afternoon snack
öğleden sonra snack
snack
( yemek aralarında yenilen) tatlı, çerez, meyve v.b. hafif şeyler yemek, çerezlenmek; on (tatlı, çerez, meyve v.b.) yemek
snack
{f} hafif şeyler yemek, çerezlenmek; on (tatlı, çerez, meyve v.b.'ni) yemek
snack
bir iki lokmalık yemek
snack
snack bar alaminüt yemeklerin yendiği lokanta
snack
yemekler arası atıştırmak
snack
{i} (yemek aralarında yenilen) tatlı, çerez, meyve v.b
snack
atıştır

Öğünler arasında atıştırmak kötü bir alışkanlıktır. - Snacking between meals is a bad habit.

O, atıştırma alışkanlığı kazandı. - He acquired the habit of snacking.

snack
(isim) aperatif, meze, hafif yemek, pay
Немецкий Язык - Английский Язык
bite to eat
mid-afternoon snack
afternoon snack
snack
zur Jause essen
to snack on something
zur Jause essend
snacking
zur Jause gegessen
snacked