item item

listen to the pronunciation of item item
Английский Язык - Турецкий язык

Определение item item в Английский Язык Турецкий язык словарь

item
{i} kalem

Lütfen listedeki tüm kalemleri kontrol et. - Please check all the items on this list.

item
{i} madde

Bu gerçek popüler bir madde. - This is a real popular item.

Tartışacak bir madde daha var. - There's one more item to discuss.

secondhand item
İkinci el eşya
item
madde/adet
item
{i} çeşit
item
{i} gazet. haber
item
{i} parça

Parçanız en kısa sürede gönderilecektir. - Your item will be shipped as soon as possible.

Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur. - These items are rather hard to obtain.

item
{i} haber
action item
(Bilgisayar) gereği beklenen işlem
add item
(Bilgisayar) öğe ekle
below item
(Bilgisayar) öğenin altında
browse item
(Bilgisayar) öğeye gözat
cost item
(Ticaret) maliyet kalemi
current item
(Bilgisayar) geçerli öğe
delete item
(Bilgisayar) öğe sil
delete item
(Bilgisayar) öğeyi sil
discrete item
(Dilbilim) bağımsız madde
discrete item
(Dilbilim) parça birimli madde
discussion item
tartışma maddesi
dismiss item
(Bilgisayar) öğeyi bırak
distribution item
(Askeri) dağıtım maddesi
edit item
(Bilgisayar) öğeyi düzenle
edit item
(Bilgisayar) öğe düzenle
end item
(Askeri) mamul madde
end item
(Askeri) son madde
expenditure item
(Ticaret) maliyet kalemi
explore item
(Bilgisayar) öğede gezin
explore item
(Bilgisayar) öğeyi araştır
featured item
(Bilgisayar) özellikli öğe
form item
(Bilgisayar) form öğesi
fringe item
(Askeri) sarfa tabi madde
hide item
(Bilgisayar) öğe gizle
include an item
(Politika, Siyaset) bir madde eklemek
insurance item
(Askeri) garantili madde
invoice item
fatura kalemi
item
işlem maddesi
item
(İnşaat) madde J
item
(Ticaret) kayıt
item
poz
item #
(Bilgisayar) öğe no
item #
madde no
item analysis
(Dilbilim) öğe çözümlemesi
item analysis
nesne analizi
item analysis
(Pisikoloji, Ruhbilim) madde analizi
item analysis
(Dilbilim) madde çözümlemesi
item bank
(Dilbilim) madde bankası
item bias
(Pisikoloji, Ruhbilim) madde yanlılığı
item bias
(Dilbilim) madde taraflılığı
item by item
madde madde
item created
(Bilgisayar) öğe oluşturuldu
item deleted
(Bilgisayar) öğe silindi
item details
(Bilgisayar) öğe ayrıntıları
item equating
(Dilbilim) madde eşitlemesi
item facility
(Dilbilim) madde zorluğu
item facility
(Dilbilim) madde kolaylığı
item font
(Bilgisayar) öğe yazı tipi
item in file
(Bilgisayar) dosyadaki öğe
item limit
(Bilgisayar) öğe sınırı
item list
(Askeri) teçhizat kalem listesi
item manager
(Askeri) mal sorumlusu
item name
(Bilgisayar) öğe adı
item no
madde no
item number
(Askeri) madde numarası
item one
(Bilgisayar) öğe bir
item ordering
(Dilbilim) madde düzenlemesi
item pool
(Dilbilim) madde havuzu
item recovery
(Bilgisayar) öğe kurtarma
item script
(Bilgisayar) öğe komut dosyası
item script
öğe betiği
item security
(Bilgisayar) öğe güvenliği
item size
(Bilgisayar) öğe boyutu
item three
(Bilgisayar) öğe üç
item two
(Bilgisayar) öğe iki
item type
(Bilgisayar) öğe türü
item value
(Bilgisayar) öğe değeri
item writing
(Dilbilim) madde yazımı
key item
(Askeri) temel ikmal maddesi
key item
temel madde
lexical item
(Dilbilim) sözcük
line item
(Ticaret) ilgili kalem
link item
(Bilgisayar) köprü öğesi
lost pet/item
(Bilgisayar) kayıp evcil hayvan/eşya
move item to
(Bilgisayar) öğeyi taşı
note item
(Bilgisayar) not öğesi
objective item
(Dilbilim) nesnel madde
outline item
(Bilgisayar) öğe anahatlarını çiz
previous item
(Bilgisayar) önceki öğe
product item
(Ticaret) mal birimi
propose an item for the agenda
gündeme getirmek
recognition item
(Dilbilim) hatırlanan madde
regulated item
(Askeri) kontrollü madde
regulated item
(Askeri) kontrollu madde
remove item
(Bilgisayar) öğe kaldır
remove item
(Bilgisayar) öğeyi kaldır
select an item
(Bilgisayar) öğe seçin
selected item
seçili öğe
source item
(Bilgisayar) kaynak öğe
carry an item
bir maddeyi nakletmek
combat serviceable item
muharebeye elverişli madde
data item
veri maddesi
end item
mamül
item
adet
item
madde fıkra
item
tane
menu item
menü seçeneği
news item
haber
account line item
hesap kalem
adjustment item
ayarı öge
agenda item
gündem maddesi
clearing line item
kalem takas
configuration item
yapılandırma öğesini
decorative item
dekoratif öge
discussion item
müzakere maddesi
enter an item
deftere bir madde kaydetmek
format item
format öge
governing item
kendine bağımlı kılan öge, yönetici (birim)
intermediate item
ara madde
item
öge

Canım bu anketi doldurmak istemiyor. Çok öge var. - I don't feel like filling out this questionnaire. There are too many items.

Ajandadaki sonraki ögeye başlayalım. - Let's move on to the next item on the agenda.

item wanted
öge istedi
numeric item
sayısal öge
order item
Sipariş kaleminin
postal item
posta öge
product item
Ürün öge
above item
(Bilgisayar) öğenin üstünde
action item
gereği beklenen öğe
add list item
(Bilgisayar) ekle liste öğesi
add new item
(Bilgisayar) yeni öğe ekle
arp list item
(Bilgisayar) arp listesi öğesi
balance item
bilanço kalemi
barter item
(Askeri) TAKAS MADDESİ, MÜBADELE MADDESİ: Mübadele, takas ve benzeri usullere göre alınıp verilen maddelerden biri
barter item
(Askeri) takas maddesi
basic end item
(Askeri) TEMEL NİHAİ MADDE: Bir dağıtım hizmetine tahsis edilen ve destekleyen bir sınıfa tahsis edilmiş bir nihai maddeyi ihtiva eden, ordudonatım aracı, tamir aracı nevinden, bir nihai madde
binary choice item
(Dilbilim) ikiden seçimli madde
budget item
(Askeri) AYNEN İKMAL EDİLEN MADDE: Komutanın tensibiyle teşkillere ve şahıslara, bütçe kredisine karşılık dağıtılabilen madde
bulleted list item
Mermi İmli Liste Öğesi
centrally managed item
(Askeri) MERKEZİ OLARAK YÖNETİLEN MADDE: Envanter kontrol noktası (toptan düzeyde) yönetimine tabi olan bir malzeme maddesidir
combat serviceable item
(Askeri) MUHAREBEYE ELVERİŞLİ MADDE: Çalışma kapasitesi dahilinde derhal iş görmeye hazır ve güç şartlar altında belirli bir süre, hizmete elverişli olarak kalabilen teçhizat
common item
(Askeri) MÜŞTEREK MADDE: İki veya daha fazla komple nihai maddenin montajında ihtiyaç görülen herhangi bir parça veya parçalar
completion item
(Dilbilim) tamamlama maddesi
component end item
(Askeri) ANA PARÇA DURUMUNDA NİHAİ MADDE: Bir dağıtım sınıfına tahsis edilmiş nihai maddenin içinde yer alan ve bir destek sınıfına tahsis edilen nihai madde
computer control list item
(Askeri) bilgisayar kontrol listesi maddesi (item)
configuration item
(Havacılık) konfigürasyon elementi
connection item
(Otomotiv) bağlantı işlemi
consumable item
tüketim maddesi
consumable item
sarfedilebilen malzeme
consumable item
(Askeri) TÜKETİM MADDESİ, SARFEDİLEBİLEN MALZEME: Normal olarak istihlak edilen veya kullanılması düşünülen ya da planlanan yerde artık kullanılamayacak derecede eskiyen madde. Tüketim maddelerinin bir kısmı da "tüketilebilir ve kurtarılabilir madde (expendable-recoverable item) " durumundadır. Bu tip madde için örnek bir otomobil yedek parçasıdır. Yerine takılan bir parça genellikle sarf edilmiş kabul edilir fakat nihai maddenin kemirilmesi ile (cannibilization) bu parçanın kurtarılması yenileştirilmesi ve yeniden dağıtılması mümkün olur. Ayrıca bakınız: "supply replacement factors and consumption rates"
controlled item
(Askeri) KONTROLLU MADDE: Bak. "controlled supplies" ve "regulated item
copies the item
(Bilgisayar) öğeyi kopyalar
copy item to
(Bilgisayar) öğeyi kopyala
create item of type
(Bilgisayar) yaratılacak öğenin türü
critical item
(Askeri) KRİTİK MADDE: Kısıtlı miktarda ikmal edilebilen veya uzunca bir süre için kısıtlı miktarlarda ikmal edilmesi beklenen temel ikmal maddesi. Ayrıca bakınız: "critical supplies and materials; regulated item"
critical item
(Askeri) kritik madde
critical item list
(Askeri) kritik malzeme listesi
critical safety item; critical sustainability item
(Askeri) kritik emniyet unsuru; kritik süreklilik unsuru
cyclic item
(Askeri) PERİYODİK MADDE; DEVRİ MADDE: Her ikmal süresinin aynı devresinde yüksek bir talep oranı gösteren bir madde. Mevsimlik talep durumundaki bir maddeye benzetilebilir
cyclic item
(Askeri) periyodik madde
cyclic item
(Askeri) devri madde
data item
(Askeri) VERİ MADDESİ, VERİ UNSURU: Bir bilgi elemanı içinde ifade edilebilir bilgi unsuru veya değeri. Örneğin; "askeri personel derecesi" veri elemanı yüzbaşı, çavuş ve albay gibi. Bir bilgi elemanı altında toplanan tamamlayıcı bir bilgi; alt birimi bir bilgi sınıfı (bilgi elemanı) içindeki belirli verilerden biridir. Bir bilgi elemanı altında toplanan her bilgi unsurunun onu diğer bilgi unsurlarından ayıran özelliği vardır; bununla beraber, her bilgi unsurunun sınıfı yani üyesi olduğu bilgi elemanını saptayan karakteristikleri, durumları ve özellikleri de vardır
deprivation of sold item
(Kanun) satılanın zaptı
end item
(Askeri) MAMUL MADDE, SON MALZEME, SON MADDE: Gemi, tank, seyyar tamirhane, uçak gibi kullanış maksadına göre hazırlanmış maddeler, ana parçalar veya malzemenin nihai terkibi
end item density
(Askeri) NİHAİ MADDE YOĞUNLUĞU, ANA MALZEME YOĞUNLUĞU: Bir komutanlık veya coğrafi bölgede, bakım ve ikmal desteğine ihtiyaç gösteren nihai madde miktarı
essential item
(Askeri) esas madde
essential item
(Askeri) ESAS MADDE: A. B. D. Kara Ordusu'nda; kıtaların muharebe kabiliyetleri için lüzumlu görülen maddelerden herhangi biri
exercise item
(Askeri) tatbikat maddesi
expected life of an item
(Askeri) muhtemel kullanma süresi
expected life of an item
(Askeri) MUHTEMEL KULLANMA SÜRESİ: Maddelerin hizmetten çıkarılmaları muhtemel yaş ortalaması. Ayrıca bakınız: "supply replacement factors and consumption rates"
expected life of an item
(Askeri) kullanım ömrü
expense item
(Ticaret) gider kalemi
expense item
(Ticaret) masraf maddesi
favorite item
(Bilgisayar) sık kullanılan öğe
federal item identification number
(Askeri) FEDERAL MALZEME TANITMA NUMARASI: Resmi federal malzeme tanıtma işareti verilmiş her ikmal maddesine; isme, çeşide veya Federal İkmal Sınıflandırma grup veya sınıfına bağlı kalınmaksızın, seri halinde tahsis edilen anlamsız 7 rakamlı bir numara. İki kısım halindeki Federal Stok Numarası'nın ikinci kısmı
find item
(Bilgisayar) öğe bul
folder item
(Bilgisayar) klasör öğesi
format item
(Bilgisayar) öğeyi biçimlendir
fringe item
(Askeri) STOK DIŞI DAĞITIM MADDESİ, SARFA TABİ MADDE: Dağıtımına yetki verilip, stoklanmasına yetki verilmemiş madde
glossary item
Kavramlar dizini öğesi
header item
(Bilgisayar) başlık öğesi
high dollar value item
(Askeri) YÜKSEK PARA DEĞERLİ MADDE: ABD depolarında, müteakip yıla ait toplam talep değeri 25.000 dolar veya daha fazla tahmin edilen bir nihai madde veya onarım parçası
insurance item
(Askeri) SAĞLAM MADDE, GARANTİLİ MADDE (HV.): Periyodik değiştirilmesi veya eskimesi olmayan bir madde. Böyle bir maddenin değiştirilmesi lüzumu o kadar seyrek vaki olur ki ihtiyaç, icabında, Amerikan Hava Kuvvetleri stoklarında asgari miktarda tutulan (mesela bir veya iki) merkezi bir depolama noktasından veya müteahhit kaynaklarından karşılanır
integrated consumable item support
(Askeri) birleştirilmiş tüketilebilir madde desteği
inter serviceable item
(Askeri) SİLAHLI KUVVETLERARASI MADDE: Birden çok kuvvet komutanlığı tarafından kullanılma maksadı belirtilen bir malzeme kalemi
item
{i} hesapta tek rakam
item
aynntıları ile yazmak veya kaydetmek
item
itemize ayrıntıları ile yazmak
item
ayrıca
item
madde, kalem, öğe öğe
item
{i} madde, fıkra
item
(Askeri) MADDE, KALEM: Tedarik edilen, stok edilen veya dağıtılan herhangi bir cins ikmal maddesi
item
bir de
item
keza
item
dahi
item
öğe

Yukarıda bahsedilen posta öğesi usulüne uygun şekilde teslim edilmiştir. - The above-mentioned mail item has been duly delivered.

İstek listendeki öğelerden biri satlıktır. - One of the items on your wish list is on sale.

item identification
(Askeri) MADDE TANITMASI, MADDE TANIMA: Bir maddeyi bir işletme faaliyetinin ihtiyaçlarına uygun olarak, benzeri diğer bütün maddelerden ayırdetmek için lüzumlu asgari miktarda tanıtma bilgileri ile maddenin tam olarak tanınması için gerekli ikmal faaliyetlerinde faydalı veya sınıflandırılmasını tayin için zaruri referans bilgilerinden ibarettir
item manager
(Askeri) MAL SORUMLUSU, MALZEME MÜDÜRÜ: Bir envanter kontrol noktası veya diğer benzeri bir teşkilat bünyesinde bir veya daha fazla özel malzeme kaleminin yönetim sorumluluğunu üstlenmiş şahıs
item number
(Askeri) MADDE NUMARASI: Bir maddeyi tanımak veya tanıtmak için bir teknik sınıf tarafından verilen herhangi bir numara. Ayrıca bakınız: "stock number"
item of income
(Ticaret) gelir unsuru
item of issue
(Askeri) DAĞITIM MADDESİ: Dağıtıma hazır bir şekil ve durumda olan fakat gönderme için ambalajlanmamış ve belirli bir maksat veya yerde kullanılmak için tadil edilmemiş olan maddeler
item separator
öğe ayırıcısı
key item
(Askeri) TEMEL İKMAL MADDESİ, TEMEL MADDE: Çok noktada depolanmasının uygun olmayacağına karar verilmiş madde
lifed item
(Askeri) ömürlü malzeme
limited production type item
(Askeri) MAHDUT MİKTARDA ÜRETİLEN MALZEME: Harekat açısından acil ihtiyaç duyulan ve diğer mevcut maddeler tarafından yeri doldurulamayan, onaylanmış malzeme ihtiyaçlarını veya Savunma Bakanlığınca onaylanmış diğer ihtiyaçları karşılayabilecek ve standart bir madde olarak geliştirme ve/veya deneme ya da uyarlamasının tamamlanmasından önce tedarik edilmesine ve/veya üretimine geçilmesine neden olacak kadar harekat bakımından ümit verici; ticari olarak veya diğer Hükümet kuruluşlarından temin edilebilecek geliştirme aşamasındaki madde
limited standard item
(Askeri) mahdut standart malzeme
limited standard item
(Askeri) MAHDUT STANDART MALZEME: Standardizasyon faaliyetleri tarafından yalnız kuvvet içi askeri malzeme ihtiyaçlarını desteklemek üzere tedarik edilmesine karar verilmiş bir ikmal maddesi
line item
(Askeri) İSTEK BELGESİ KALEMİ: Bak. "requisition line item"
list box item
Liste kutusu elemanı
list item
(Bilgisayar) öğeleri listele
long lead item
(Askeri) UZUN TEDARİK ZAMANLI MALZEME
long life item
(Askeri) UZUN MİATLI MADDE: Genel olarak, 20 yılın üstünde ortalama hizmet süresine sahip bir madde. Bak. "supply replacement factors and consumption rates"
low dollar value item
(Askeri) PARA DEĞERİ DÜŞÜK MADDE: Diğer idari yoğunluk gruplarına göre çok daha az idari çaba gerektiren madde
maintenance support item
(Askeri) BAKIM DESTEK MADDESİ: Kullanılması bir bakım iş emrine bağlı olan madde
major item
(Askeri) KOMPLE MALZEME: Tedarikinden sorumlu teknik sınıf veya makam tarafından ayrı ayrı sınıflandırılan mekanik veya elektronik bir malzeme veya malzemeler grubu. Komple malzemenin imali uzun zaman ihtiyaç gösterir. Mesela; komple telsiz cihazı, top vesaire. Ayrıca bakınız: "end item"
major item
(Askeri) komple malzeme
major item material excess
(Askeri) ihtiyaç fazlası ana malzeme
major item of equipment
(Askeri) BÜYÜK ÖNEMLİ ANA MALZEME
major item status report
(Askeri) KOMPLE MALZEME DURUM RAPORU
major secondary item
(Askeri) ikinci derecede ana madde
major secondary item
(Askeri) ikinci derecede ana malzeme
major secondary item
(Askeri) İKİNCİ DERECEDE ANA MALZEME, İKİNCİ DERECEDE ANA MADDE: Birim maliyeti, envanter yatırım ve yıllık sarfiyat bakımından büyük önem taşıyan ve kara kuvvetleri teknik karargahı seviyesinde analiz ve incelemeye ihtiyaç gösteren bir madde
mandatory recoverable item
(Askeri) KURTARILMASI MECBURİ MADDE, KURTARILMASI ZARURİ MADDE: Onarım ve bakımla kurtarılabilecek durumda bulunan ve kurtarılması mecburi olan bir madde
mandatory recoverable item
(Askeri) kurtarılması zaruri madde
Английский Язык - Английский Язык

Определение item item в Английский Язык Английский Язык словарь

action item
A task; especially, an item discussed in a meeting that requires further action or work

Please take the database maintenance as an action item for next week.

big-ticket item
A luxury item. Although commonly referring to an item of significant physical size (e.g. a computer, sports car or big screen television), the term can be applied to any expensive item
blind item
A news story in which the identities of the persons involved are not revealed
item
A matter for discussion in an agenda

The first item for discussion is the budget for next year's picnic.

item
A distinct physical object

Tweezers are great for manipulating small items.

item
Two people who are having a relationship with each other

Jack and Jill are an item.

item
A question on a test, which may include its answers

The exam has 100 items, each of which includes a correct response and three distractors.

item
A line of text having a legal or semantic meaning

In response to the first item, we deny all wrongdoing.

item of data
Any of the single, atomic entries in any collection of data
lexical item
A term—word or a sequence of words—that acts as a unit of meaning, including words, phrases, phrasal verbs and proverbs, exemplified by "cat", "traffic light", "take care of", "by-the-way", and "don't count your chickens before they hatch"
line item
An item appearing on a single line in any schedule of information
line item
An item of revenue or expenditure in a budget or other financial statement or report
line item
A budget appropriation
line-item veto
the power of an executive in government to nullify or cancel specific provisions of a bill, usually budget appropriations (without vetoing the entire legislative package)

I'm sorry the speaker isn't here, he's up on the hill on last-minute negotiations. He's going over his prenup and wants a line-item veto. (The West Wing, Season 2, Episode 18, Josh).

be an item
INFORMAL If two people are said to be an item, they are having a romantic relationship: "I saw Darren and Emma there. Are they an item?"
collector's item
the outstanding item (the prize piece or main exhibit) in a collection
collector's item
A collector's item is an object which is highly valued by collectors because it is rare or beautiful. an object that people want to have because it is interesting or rare, and might become valuable
deleted item
object that has been erased
end item
(Ticaret) A top level or finished item that is not a component of other items
end item
The equipment or groups of equipments being procured with funds identified in a P-1 budget line
end item
a product sold or delivered to the ultimate user
end item
The final production product when assembled or completed and ready for use
intermediate item
(Ticaret) A component or other material processed from its original state but not yet transformed into a finished item
inventory item
an item listed in an inventory
inventory item
item which has been included on a detailed list of property or goods
item
A specific piece of material in a digital library; a single instance or copy of a manifestation
item
An item is one of a collection or list of objects. The most valuable item on show will be a Picasso drawing see also collector's item
item
(1) A term used to identify a statement in a policy as to what is insured In a Fire policy one might refer to the contents item, meaning the coverage in the policy which applies to the contents (2) An individual entry, such as a piece of jewelry, listed with its description and valuation on a schedule by a policy showing items covered (G)
item
An item is one of a list of things for someone to do, deal with, or talk about. The other item on the agenda is the tour. = matter, topic
item
An item is a report or article in a newspaper or magazine, or on television or radio. There was an item in the paper about him
item
an individual instance of a type of symbol; "the word`error' contains three tokens of `r'"
item
A non-specific term used to denote any product, including systems, subsystems, assemblies, subassemblies, units, sets, accessories, computer programs, computer software or parts
item
All contents of a numbered folder, corresponding to the Blue Book description
item
(Ticaret) (lower level) A component or material (child) used in the production of an upper level item (parent)
item
Also; as an additional article
item
The things or objects that are the subject of a bar graph (cf Class Interval: Scale and Impression Discussion)
item
an isolated fact that is considered separately from the whole; "several of the details are similar"; "a point of information"
item
To make a note or memorandum of
item
a whole individual unit; especially when included in a list or collection; "they reduced the price on many items"
item
a distinct part that can be specified separately in a group of things that could be enumerated on a list; "he noticed an item in the New York Times"; "she had several items on her shopping list"; "the main point on the agenda was taken up first"
item
The name given to one of the elements contained in a list box or drop-down list, or the list component of a combo box
item
This refers to a document or documents within collections It may refer to a volume, a single page, a file of pages, a photograph or material object In many instances we have tried to number the items within a collection to give the researcher some idea of the extent of that particular collection
item
If you say that two people are an item, you mean that they are having a romantic or sexual relationship. She and Gino were an item
item
in library databases, a single unit in the collection, usually a book, but sometimes audiovisual material
item
An article; a separate particular in an account; as, the items in a bill
item
An item is a product listed in the University Stores Catalog or a vendor catalog or online in the Stores Online Ordering System
item
A short article in a newspaper; a paragraph; as, an item concerning the weather
item
A hint; an innuendo
item
In an attribute table, a field of information commonly displayed as a column A single attribute from a record in an INFO data file
item
A column of information in an attribute table, for example, a single attribute of a record in an INFO data file
item
A Registered Transfer Agent term defined in SEC Rule 17Ad-1(a)(1), as follows: (i) A certificate or certificates of the same issue of securities covered by one ticket (or, if there is no ticket, presented by one presentor) presented for transfer, or an instruction to a transfer agent which holds securities registered in the name of the presentor to transfer or to make available all or a portion of those securities; (ii) Each line on a "deposit shipment control list" or a "withdrawal shipment control list"; or (iii) In the case of an outside registrar, each certificate to be countersigned
item
A collection of logically related attributes
item
A physical object, such as a book or a sound recording, as distinct from the intellectual entity, or work, it contains
item
a small part that can be considered separately from the whole; "it was perfect in all details"
item
A single, often decontextualized test question or problem
item
{i} thing, object, article; news story, piece of information, scoop, piece of gossip
item
(IndexOrKey As Variant<Long|String>) As VariantGet By Value, Put By ValueReturns/sets an item in this dictionary The parameter passed may be a numeric index in the range [1 Count] or the string key associated with the item When getting from this property, an error is returned if the specified item is not already in the dictionary When putting to this property and using a string key to index the dictionary, the item is added if it does not already exist Avoid using strings which can be converted to numbers when associating keys with items in the dictionary Putting this property could cause the OnAdd or OnChange events to be fired
item
-any unique material or product stored or handled, or any unique configuration of a material or product stored or handled Item is used synonymously with SKU
item
A game object which can be used by characters Items can be in a room, carried by a character, held by a character, or inside another item Also referred to as objects (note the difference between objects and game objects though) Examples of items are swords, fountains, and books
item
A document or set of documents in any physical form, published, issued, or treated as an entity, and as such forming the basis for a single bibliographic description
item
(Ticaret) (top level) An end item not used as a component or child of other items
item
knowledge element that has a stimulus-response structure and is used in repetitions (most often, the stimulus-response pair is just a question-answer pair) Usually, items are associated with their owning topic The simplicity and univocality of items is one of the fundamental preconditions for success with SuperMemo
item
a whole individual unit; especially when included in a list or collection; "they reduced the price on many items" a distinct part that can be specified separately in a group of things that could be enumerated on a list; "he noticed an item in the New York Times"; "she had several items on her shopping list"; "the main point on the agenda was taken up first" (used when listing or enumerating items) also; "a length of chain, item a hook"-Philip Guedalla
item
A list of ITEM codes corresponding to the item entries in the product database to be presented in a selection box
item in the catalogue
product which appears in stock
item master
(Ticaret) A part master record that lists its description, unit of measure, dimensions, family and group classification, production or purchasing ordering data, and other pertinent information
item number
(Ticaret) part number
item of clothing
article of apparel (shirt, pants, hat, etc.)
line item
-a single detail record
line item
an item in an appropriation bill; "Some governors can veto line items in their state budgets"
line item
(direct line item expense): an expense specified by an individual entry in a project budget
line item
A specific and unique identifier assigned to a product by the responsible enterprise
line item
Refers to any line of an appropriations act which provides for expenditure authorization
line item
  Used interchangeably with "Account"   (See ACCOUNT)   Line items are the lowest and most detailed level of expenditure classification   Groups of similar expenditure line items or accounts are known as budget objects
line item
A single line entry on a reporting form or sale document which indicates a quantity of property located at any one activity having the same description, condition code, and unit cost
line item
an item in an appropriation bill; "Some governors can veto line items in their state budgets
news item
{i} item in a newspaper
news item
an item in a newspaper
non-inventoried item
(Ticaret) Normally, a supply item purchased and received but whose on-hand quantity is not calculated
par item
item whose face value is known, object that has a known value
poignant item
bold item, blatant item
postal item
item that has been sent through the mail
product item
A specific model, brand, or size of a product within a product line
product item
A specific version of a product that can be designated as a distinct offering among a business's products p 255
product item
a product variant with its own distinctive attributes (price, packaging, etc ); also called a Stock-Keeping Unit and a Stock-Taking Unit
pseudo item
(Ticaret) phantom
supply item
(Ticaret) A purchased, inventoried item not usually charged to production orders or included in product standard costs
Турецкий язык - Английский Язык

Определение item item в Турецкий язык Английский Язык словарь

item
(Bilgisayar,Pisikoloji, Ruhbilim) item
bilgisayar kontrol listesi maddesi (item)
(Askeri) computer control list item
item item

    Расстановка переносов

    i·tem i·tem

    Турецкое произношение

    aytım aytım

    Произношение

    /ˈītəm ˈītəm/ /ˈaɪtəm ˈaɪtəm/
Избранное