I'm casting aspersions on his competency as a statistician.
- Bir istatistikçi olarak onun yeteneğine iftira atıyorum.
The statistics show that our standard of living is high.
- İstatistikler bizim yaşam standardımızın yüksek olduğunu gösteriyor.
Check out these stats.
- Bu istatistiklere göz at.
In this semester, students study and apply statistical sampling techniques.
- Bu dönem, öğrenciler istatistiksel örnekleme tekniklerini okuyacaklar ve uygulayacaklar.
From a statistical point of view, a plane flight is much safer than a car trip.
- İstatistiklere göre uçakla gitmek, arabayla gitmekten çok daha güvenlidir.
Statistics don't always tell the whole story.
- İstatistikler her zaman bütün hikayeyi anlatmaz.
The statistics are in our favor.
- İstatistikler lehimizde.