israf etme

listen to the pronunciation of israf etme
Турецкий язык - Английский Язык
{i} squandering

He was accused of squandering public funds. - Kamu fonlarını israf etmekle suçlandı.

{i} wasteful spending of money or other resources
spending resources lavishly and wastefully; "more wasteful than the squandering of time"
present participle of squander
spending resources lavishly and wastefully; "more wasteful than the squandering of time
israf etmek
waste

Tom said he didn't want to waste time arguing. - Tom tartışarak zaman israf etmek istemediğini söyledi.

I hate to waste my time. - Zamanımı israf etmekten nefret ederim.

israf et
{f} squandering

He was accused of squandering public funds. - Kamu fonlarını israf etmekle suçlandı.

israf etmek
squander

He was accused of squandering public funds. - Kamu fonlarını israf etmekle suçlandı.

israf etmek
scatter
israf et
{f} squandered
israf et
fritter on
israf et
squander

Don't squander your newly earned money! - Yeni kazandığın parayı israf etme!

He was accused of squandering public funds. - Kamu fonlarını israf etmekle suçlandı.

israf et
{f} lavish
israf et
fritter away
israf etmek
prodigalize
israf etmek
misspend
israf etmek
lose
israf et
{f} waste

Let's not waste time. - Zaman israf etmeyelim.

Don't waste so much food. - Bu kadar çok yiyeceği israf etmeyin.

israf etmek
fritter
israf et
splurge
israf etmek
fritter away
israf etmek
chuck away
israf etmek
squander away
israf etmek
to waste, squander
israf etmek
to waste, to squander, to misspend, to dissipate
israf etmek
disburse
israf etmek
throw to the dogs
israf etmek
{f} dissipate
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение israf etme в Турецкий язык Турецкий язык словарь

israf etmek
Gereksiz yere harcamak, savurganlık etmek, tutumsuzluk etmek
israf etme
Избранное