Турецкий язык - Английский Язык
Определение isabetli в Турецкий язык Английский Язык словарь
- very fitting, very appropriate
- right, exact, well-timed
- appropriate
- well directed
- on the mark
They asked a question that was right on the mark.
-Tamamen isabetli bir soru sordular.
- sagacious
- pointed
- unerring
- right
They asked a question that was right on the mark.
-Tamamen isabetli bir soru sordular.
- to the point
Her explanation was to the point.
-Onun açıklaması tam isabetliydi.
What he said was brief and to the point.
-Onun söylediği kısa ve isabetliydi.
- in point
- exact
- point
His speech was short and to the point.
-Onun konuşması kısa ve isabetliydi.
His answer is to the point.
-Cevabı çok isabetliydi.
- felicitous
- incisive
- square
- isabetli (tahmin)
- prophetic
- isabetli olmak
- be to the point
- isabet
- hit
The plane has hit several air pockets.
-Uçak birkaç hava boşluğuna isabet etti.
Fortunately, the shark bite didn't hit any major arteries.
-Neyse ki, köpekbalığı ısırığı herhangi bir büyük artere isabet etmedi.
- isabet
- incidence
- isabet
- falling to
- isabet
- all the better
- çok isabetli
- very accurate
- isabet
- hitting
- isabet
- hitting the mark, hit; well-timed action/word; falling to
- isabet
- happy encounter
- isabet
- Well done!
- isabet
- hitting (the mark)
- isabet
- felicitous
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение isabetli в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Yerine düşmüş, yerinde, uygun
- isabet
- Piyango vb
- isabet
- Güzel rastlantı. "Çok güzel", "iyi oldu!" gibi anlamlarda kullanılır
- isabet
- Yerindelik, yanılmazlık
- isabet
- Şans oyunlarında, kazanma, çıkma, vurma
- isabet
- Hedefi vurma
- isabet
- Yanılmazlık
- isabet
- Yerinde olma, yanılmazlık
- isabet
- Güzel rastlantı
- isabet
- "Çok güzel", "iyi oldu!" gibi anlamlarda kullanılır
- isabet
- Hedefe varma, hedefi vurma
- isabet
- şans oyunlarında, kazanma, çıkma, vurma. Öneri, düşünce veya söz, yerinde olma
- İSABET
- (Osmanlı Dönemi) Doldurmak
- İSABET
- (Osmanlı Dönemi) Ecir, mükâfât, karşılık vermek
- İsabet
- (Osmanlı Dönemi) NEVB
- İsabetli
- (Osmanlı Dönemi) KAVİM
Связанные Термины
isabetli
Расстановка переносов
i·sa·bet·liПроизношение
Resimler
История
Избранное