is a small piece of precious opal

Английский Язык - Турецкий язык

Определение is a small piece of precious opal в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

colour

{i} renk

Parlak renkleri severim. - I like the bright colours.

Gökkuşağının bütün renkleri siyahtır. - All the colours of the rainbow are black.

colour

{f} renk vermek

colour

renklenmek

colour

canlılık

colour

hareketlilik

colour

yüzü kızarmak

colour

renklendirmek

colour

renk değiştirmek

colour

{f} renklendir

Onun yerine bana söyleyebilir misin, neden ekrandaki gezegenler oldukları şekilde renklendirilmiştir? - Can you tell me instead, why the planets on the screen are coloured the way they are?

colour

colour kızar/etkile/boya

colour

{i} ten rengi

İnsanlar ten rengine göre yargılanıyor. - People are judged by their skin colour.

colour

(isim) renk, ten rengi, yüz rengi, bet beniz, boya, dış görünüş, canlılık, coşkunluk, ton, içyüzü, gerçek yüz, maske, nüans, forma

colour

{i} forma

colour

{i} içyüzü

colour

(fiil) renk vermek, boyamak, renk katmak, kızarmak, saptırmak, renklendirmek, abartmak, çarpıtmak

colour

{i} dış görünüş

colour

{i} ton

colour

{f} abartmak

colour

{i} nüans

Английский Язык - Английский Язык

Определение is a small piece of precious opal в Английский Язык Английский Язык словарь

colour

Расстановка переносов

I·s a small piece of pre·cious O·pal

Турецкое произношение

îz ı smôl pis ıv preşıs ōpıl

Произношение

/əz ə ˈsmôl ˈpēs əv ˈpresʜəs ˈōpəl/ /ɪz ə ˈsmɔːl ˈpiːs əv ˈprɛʃəs ˈoʊpəl/