Bir şey denemenin faydası yok.
- It's no use trying anything.
Tekrar denemenin faydası yok.
- It is no use trying again.
Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını güçlükle işitebiliyordu.
- Tom could barely hear what Mary was trying to say.
Onlar politik amaçlarına ulaşmak için sömürgeci güçlere yaranmaya çalışmaktadırlar.
- They are trying to cozy up to imperialist forces in order to achieve their political aims.
Bu yazılımın nasıl çalıştığını anlamaya çalışmak sıkıcı.
- Trying to figure out how this software works is a pain in the neck.
Aynı anda konuşmaya çalışan bir grup genç kızdan daha can sıkıcı bir şey yok.
- There's nothing more annoying than a group of young girls all trying to talk at the same time.