Bir aceleci sırtlan boynuz ısırır.
- A hasty hyena bites the horn.
Maria sonuçları unutarak her zaman aceleci kararlar veriyor.
- Maria is always making hasty decisions, forgetting about the consequences.
Şimdi acele etme, lütfen.
- Now don't be hasty, please.
Onun yalan söylediği sonucuna varmada çok aceleci davrandım.
- I was too hasty in concluding that he was lying.
Bu hızlı bir çeviriydi.
- This was a hasty translation.