involvieren

listen to the pronunciation of involvieren
Немецкий Язык - Турецкий язык
tazammun etm., i
Английский Язык - Турецкий язык

Определение involvieren в Английский Язык Турецкий язык словарь

involve
içermek
involve
içine almak
involve
kapsamak
involve
{f} gerektirmek, istemek: Expertise involves practice. Ustalık pratik ister
involve
{f} yol açmak
involve
(Mukavele) icap ettirmek, bağlamak; ilgili olmak
involve
{f} bulaştırmak
involve
be involved in iie alakası olmak
involve
dahil olmak

Tom dahil olmaktan korkuyor. - Tom is afraid to get involved.

Tom muhtemelen dahil olmak istemeyecek. - Tom is unlikely to want to get involved.

involve
(in/with ile) karıştırmak
involve
sokmak
involve
gerektirmek
involve
içer

Animelerde olduğu gibi Japon bilim-kurgusu onların Budist ve Animistik ruhsallığını içerir. - Japanese sci-fi, as in anime, involves their Buddhistic and Animistic spirituality.

Ebeveynlik totaliterliği içerir. - Parenthood involves totalitarianism.

involve
karışmı

O cinayet davasına karışmış gibi görünüyor. - She seems to be involved in that murder case.

O bir skandala karışmıştı. - He was involved in a scandal.

involve
karıştılrmak
involve
{f} karıştırmak

Seni karıştırmak istemedim. - I didn't mean to involve you.

Üzgünüm, Tom, seni karıştırmak istemedim. - Sorry, Tom, I didn't want to get you involved.

involve
sokmak duçar etmek
Немецкий Язык - Английский Язык
to drag somebody into something (negative)
to involve somebody in something
to implicate somebody in something
involve