Solunum istemsiz bir bedensel süreçtir.
- Breathing is an involuntary bodily process.
Sen hiç istemsiz idrar yaşadın mı?
- Do you ever have involuntary urination?
Herhangi bir duygu, eğer samimi ise, istem dışıdır.
- Any emotion, if it is sincere, is involuntary.
Tom ikinci el bir bilgisayar için o kadar çok para ödemek için isteksizdi.
- Tom was unwilling to pay that much money for a secondhand computer.
Tom sorunla ilgilenmek için isteksiz görünüyor.
- Tom seems to be unwilling to tackle the problem.
Onu yapmaya gönülsüzüm.
- I'm unwilling to do that.
Sorun, Tom'un görüşmeye tamamen gönülsüz olması.
- The problem is Tom's complete unwillingness to negotiate.
He found himself the involuntary witness in the trial.
He involuntarily overheard the conversation.
Her leg twitched involuntarily.