Araştırmacılar pilotu suçlamaya çalıştı.
- The investigators tried to pin the blame on the pilot.
Araştırmacılar anomalileri neredeyse hemen fark ettiler.
- Almost immediately, investigators noticed anomalies.
Araştırmacılar pilotu suçlamaya çalıştı.
- The investigators tried to pin the blame on the pilot.
Sen gerçekten oldukça becerikli bir araştırmacısın.
- You really are quite a skillful investigator.
Ben özel bir müfettişim.
- I'm a private investigator.
Müfettişler bir uçak kaçırma planını bozdular.
- Investigators foiled a plot to hijack an airplane.
Dedektif Dan Anderson o yolu izleyen tek soruşturmacıydı.
- Detective Dan Anderson was the only investigator to follow that lead.
Tom Boston'da bir özel dedektifti.
- Tom used to be a private investigator in Boston.
Tom karısının ve aşkının kirli çamaşırlarını ortaya dökmek için bir özel dedektif kiraladı.
- Tom hired a private investigator to dig up dirt on his wife and her lover.