Kimse benim ülkemde yatırım yapmak istemez.
- Nobody wants to invest in my country.
O bizim şirketimizin altyapısına yatırım yapmak istiyor.
- She wants to invest in our company's infrastructure.
Menkul kıymetlere 500.000 yen yatırım yaptı.
- He invested 500,000 yen in stocks.
Temiz, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalıyız.
- We need to invest in clean, renewable energy.
Yüksek tasarruf oranı Japonya'nın güçlü ekonomik büyümesi için bir faktör olarak kabul edilmektedir.Çünkü o bol yatırım sermayesi kullanılabilirliği anlamına gelmektedir.
- A high savings rate is cited as one factor for Japan's strong economic growth because it means the availability of abundant investment capital.
Menkul kıymetlere 500.000 yen yatırım yaptı.
- He invested 500,000 yen in stocks.
Menkul kıymetlerde bir milyon yen yatırım yapabilir.
- He can invest a million yen in stocks.
Tom o yatırıma daha fazla para yatırmış olmayı diledi.
- Tom wished he had put more money into that investment.
Tom altı ay içerisinde yatırımını üçe katladı.
- Tom tripled his investment in six months.
Hiç kimse ülkemde yatırım yapmak istemedi.
- Nobody wanted to invest in my country.
O bizim şirketimizin altyapısına yatırım yapmak istiyor.
- She wants to invest in our company's infrastructure.
Geçen yıl şirket özel yatırımcılara satıldı.
- Last year, the company was sold to private investors.
Yabancı yatırımcılar, Amerika'daki paralarını geri çektiler.
- Foreign investors withdrew their money from America.
Yabancı yatırımcılar, Amerika'daki paralarını geri çektiler.
- Foreign investors withdrew their money from America.
Yabancı yatırımcılar bölgesel politik huzursuzluktan dolayı vazgeçti.
- Foreign investors backed off because of regional political unrest.
The ceramic mould, known as the investment, is produced by three repeating steps, These steps are repeated until the investment is the required thickness.
We'd like to thank all the contributors who have invested countless hours into this event.
He was but shabbily apparelled in faded jacket and patched trowsers; a rag of a black handkerchief investing his neck.
... mean? If we under invest in cities, we can go from ...
... I could invest in shoe making. ...