Mary is a very vengeful person.
- Mary çok intikamcı bir kişidir.
The god of the Old Testament is a blood-thirsty tyrant — petty and vengeful.
- Eski Ahit tanrısı kana susamış, küçük ve intikamcı bir zorbadır.
He enjoyed each moment of vengeance.
- O, intikamın her anından zevk aldı.
Fadil had a right to get vengeance.
- Fadıl'ın intikam almaya hakkı vardı.
Tom doesn't want justice. He wants revenge.
- Tom adalet istemiyor. İntikam istiyor.
I must exact my revenge!
- İntikamımı almalıyım!
Justice demands retribution!
- Adalet intikam talep ediyor.
Sami started planning retribution.
- Sami intikam planlamaya başladı.