Ben toplantıda tercüman olarak görev yaptım.
- I acted as interpreter at the meeting.
Dr Beyaz bizim tercümanımız olarak görev yapmıştır.
- Dr. White acted as our interpreter.
Bir çevirmenin yardımı olmadan konuştuk.
- We talked without the aid of an interpreter.
O, onu bir çevirmen olarak işe aldı.
- She hired him as an interpreter.
Wei Li had to interpret the whole speech, and they didn't even give her any study materials beforehand.