Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

intention; purpose; design; scheme

listen to the pronunciation of intention; purpose; design; scheme
Английский Язык - Турецкий язык

Определение intention; purpose; design; scheme в Английский Язык Турецкий язык словарь

aim
{i} hedefleme

Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır. - It is wrong to aim at fame only.

aim
{i} nişan alma

Silahımla bir ayıya asla nişan almadım. - I have never aimed at a bear with my rifle.

aim
{i} erek
aim
amaçlamak

Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır. - Education aims to develop potential abilities.

Onlar toplumlarda huzursuzluk çıkarmayı amaçlamaktadır. - They aim to stir unease in societies.

aim
hedef

John onu vurduğunda, Tom silahını Mary'ye hedefliyordu. - Tom was aiming his pistol at Mary when John shot him.

Siz hangi üniversiteyi hedefliyorsunuz? - Which college are you aiming for?

aim
{f} hedefle

O, hedeflediğimiz şey. - That's what we're aiming for.

Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır. - It is wrong to aim at fame only.

aim
hedef almak
aim
{f} yöneltmek
aim
nişan tahtası
aim
(Askeri) NİŞAN ALMAK: Herhangi bir silah, mermi, bomba vesaireyi, hedefe isabet edecek şekilde tevcih etmek
aim
(fiil) hedeflemek, nişan almak, kastetmek, niyet etmek, yöneltmek, doğrultmak, çalışmak ( e), fırlatmak (füze)
aim
{i} maksat
aim
nişan/hedef
aim
aim hedefle/nişan al
aim
aimless gayesiz
aim
maksatsız
aim
emel
aim
amaçla

O bir aktrist olmayı amaçladı. - She aimed to become an actress.

Biz tüm amaçlarımıza ulaştık. - We have achieved all our aims.

aim
{i} gaye
aim
take aim nişan almak
Английский Язык - Английский Язык
aim