Mary en fazla iki çocuk doğurmayı amaçlamaktadır.
- Mary intends not to give birth to more than two children.
Mary en fazla iki çocuk doğurmayı istemektedir.
- Mary intends not to give birth to more than two children.
Üniversiteden mezun olduğumda ne olmaya niyet ettiğim bana amcam tarafından soruldu.
- I was asked by my uncle what I intended to be when I graduated from college.
Derhal başlamaya niyet ettim.
- I intended to start at once.
Bu benim için mi tasarlanmış?
- Is this intended for me?
Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
- Intended for children, the book entertains grown-ups.
Bu ders kitabı yabancı öğrencilere yöneliktir.
- This textbook is intended for foreign students.
Genç insanlara yönelik kitaplar iyi satacaktır.
- Books intended for young people will sell well.
Onun istenilenden çok farklı bir etkisi vardı.
- It had an effect very different from the one intended.
Şimdiye kadar ev ödevimi bitirtmeyi planlamıştım.
- I'd intended to have my homework finished by now.
O geçen sene Napoli'yi ziyaret etmeyi planlamıştı.
- He intended to have visited Naples last year.
Onun ne yapmaya niyetli olduğunu biliyorum.
- I know what he's intending to do.
Dotage, fatuity, or folly is for the most part intended or remitted in particular men, and thereupon some are wiser than others .
... making art that you don't intend to have copied, you're not making contemporary art. That's ...
... QUESTION: In what new ways to you intend to rectify the inequalities in the workplace, ...