Fotoğraf çekmek için yetersiz ışık var.
- There is insufficient light to take pictures.
Japonya görünüşte içe dönük ve yetersiz uluslararası yapıya sahip olduğundan dolayı sık sık eleştirilmektedir.
- The Japanese are often criticized for being inward looking and insufficiently international in their outlook.
Onun kelime dağarcığı yetersiz.
- His vocabulary is inadequate.
Japon edebiyatı güzelliği ve zenginliklerine rağmen, şimdiye kadar batıda yetersiz olarak bilinmektedir.
- Japanese literature, in spite of its beauty and riches, is as yet inadequately known in the West.
Cevabınız tamamen yetersiz.
- Your response is wholly insufficient.
Onun coğrafya bilgisi yetersizdir.
- His knowledge of geography is insufficient.