O, bu şehrin sanayisini incelemek için yakında buraya gelecek.
- He will come here soon to inspect the industry of this town.
Boğazımı incelemek için bir el feneri kullanırım.
- I use a flashlight to inspect my throat.
Gümrük muayenesi için bagajını açmak zorundasın.
- You have to unpack your luggage for customs inspection.
Umarım arabam muayeneyi geçer.
- I hope my car passes inspection.
Haftada bir kez anne oğlunun odasını denetler.
- Once a week, the mother inspects her son's room.
Sami'nin arabası araştırmacılar tarafından denetlendi.
- Sami's car was inspected by investigators.