Kendine zarar verme genellikle cinnetin bir göstergesi olarak kabul edilir.
- Self-harm is often regarded as an indicator of insanity.
Sanık cinnet nedeniyle suçsuz bulundu.
- The defendant was found not guilty by reason of insanity.
Bu delilik sona ermeli!
- This insanity has to stop!
Aşk evlilikle tedavi edilebilen geçici bir deliliktir.
- Love is a temporary insanity curable by marriage.
Trying to solve problems, expecting different results, using the exact same methods.
Products with GMO are dangerous to human life.
- GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
War is a crime against humanity.
- Savaş, insanlık dışı bir suçtur.
Today, many people worry about losing their jobs.
- Bugün, bir sürü insan işsiz kalma konusunda endişeleniyor.
Man is the only animal that can laugh.
- İnsan gülebilen tek hayvandır.
On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.
- İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
Human beings succeeded in flying into space.
- İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.
He has done many things for poor people.
- O, yoksul insanlar için pek çok şey yaptı.
The only thing one never regrets are one's mistakes.
- Bir insanın asla pişman olmayacağı tek şey onun hatalarıdır.
Isn't that the most humane punishment for criminals?
- Bu, suçlular için en insancıl ceza değil midir?
Language changes as human beings do.
- İnsanoğlu değiştikçe dil de değişir.
On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.
- İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
Tom doesn't like it when people invade his personal space by standing too close to him.
- İnsanlar ona çok yakın durarak onun kişisel alanını istila ettiğinde Tom bunu sevmez.
The development of the personal computer has revolutionised the way people work, the way they live, and the way they interact with each other.
- Kişisel bilgisayarın gelişmesi insanların çalışma tarzında, yaşama tarzında ve birbirleriyle etkileşime girme tarzında devrim yapmıştır.
People should be honest with one another.
- İnsanlar birbirlerine karşı dürüst olmalı.
That's one small step for a man, one giant leap for mankind.
- Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
Bitterness and revenge are not part of my character. Life's too short. One shouldn't spend time on bitterness and revenge.
- Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir.
You're a terrible judge of character.
- Sen kötü bir insan sarrafısın.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
You are a mean person.
- Sen kötü bir insansın.
A lot of people think that bats are birds.
- Birçok insan yarasaların kuş olduğuna inanıyor.
The people don't like the birds.
- İnsanlar kuşları sevmiyorlar.
Each human being is an individual.
- Her insan bir bireydir.
This book says the earliest man-made bridges date back to the New Stone Age.
- Bu kitap en eski insan yapısı köprülerin Yeni Taş Çağına kadar uzandığını söylüyor.
Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings.
- Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir.
People's opinions depend on the spirit of the times.
- İnsanların görüşleri zamanlarının ruhuna bağlıdır.
After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.
- İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi.
We know that all men are mortal.
- Tüm insanların ölümlü olduğunu biliyoruz.
We mortals die in a thousand ways; we are born in only one. There are a thousand diseases of men, but only one source of health.
- Biz ölümlüler binlerce şekilde ölürüz; Biz sadece bir şekilde doğarız. Binlerce insan hastalığı var, ancak yalnızca bir sağlık kaynağı.
Slavery is a crime against humanity.
- Kölelik, insanlık dışı bir suçtur.
Music is a common speech for humanity.
- Müzik insanlık için ortak bir dildir.
Eating animals is not that different from anthropophagy or cannibalism.
- Hayvanları yeme, insan yeme ve yamyamlıktan o kadar farklı değildir.
What anthropoid would your girlfriend be most like? What a question... Well, um... An orangutan, I guess.
- Kız arkadaşını en çok hangi insansı maymuna benzetirdin? Ne biçim bir soru ... Peki, um ...Sanırım, bir orangutan.
He is a very forgetful fellow.
- O, çok unutkan bir insandır.
I'm a creature of habit.
- Ben bir alışkanlıkların insanıyım.
Human beings are social creatures.
- İnsanlar sosyal yaratıklardır.