Tutuklular bir hücrede uyumaya zorlandı, sık sık yan yana.
- Inmates were forced to sleep in one cell, often sideways.
Tom son üç yıldır yüksek güvenlikli cezaevinin bir tutuklusudur.
- Tom has been an inmate of a high-security prison for the past three years.
Ölüm hücresindeki birçok mahkum ölmek istediklerini söylüyorlar.
- Many inmates on death row say they want to die.
Toplum, mahkumlar tarafından işletilen bir akıl hastanesidir.
- Society is an insane asylum run by the inmates.