His book is famous not only in England but also in Japan.
- Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
Her book is famous not only in England but also in Japan.
- Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
The United Kingdom is comprised of England, Scotland, Wales, and Northern Ireland.
- Birleşik Krallık; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşur.
This book deals with life in the United Kingdom.
- Bu kitap İngiltere'deki yaşamı ele alır.
Her book is famous not only in England but also in Japan.
- Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
She is coming from England.
- O İngiltere'den geliyor.
I can't believe that Great Britain has voted to leave the European Union.
- İngiltere'nin Avrupa Birliğini terk etmek için oy kullandığına inanamıyorum.
Great Britain has voted to leave the European Union.
- İngiltere Avrupa Birliğini terk etmek için oy kullandı.
He went to England for the purpose of studying English literature.
- O, İngiliz edebiyatı okumak amacıyla İngiltere'ye gitti.
Born in England, he speaks British English.
- İngiltere'de doğdu, İngiltere İngilizcesi konuşuyor.