Onun görüşleri beni kızdırıyor.
- His opinions infuriate me.
Onun küstah tavrı beni kızdırıyor.
- His overbearing manner infuriates me.
Onun söylediğiyle çileden çıkarıldı.
- He was infuriated by what she said.
Tom'un davranışı beni çileden çıkardı.
- Tom's behavior infuriated me.
Bu sinir bozucu değil mi?
- Isn't it infuriating?
Sami'nin davranışı Leyla'yı kızdırdı.
- Sami's behavior infuriated Layla.