Sami çok çalışkan bir bankacıydı.
- Sami was a hard-working banker.
Mary çok çalışkan bir kadın.
- Mary is a very hard-working woman.
Çinliler çok çalışkan bir halktır.
- The Chinese are a hard-working people.
Bush çalışkan bir ekip kurdu.
- Bush put together a hard-working team.