Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
- I can't see the road signs in this fog.
Uzun bir dil, kısa bir elin işaretidir.
- A long tongue is a sign of a short hand.
Tom'a kaydolmak için çok geç olmadığını söyle.
- Tell Tom it's not too late to sign up.
Hemen kaydolmak istiyorum.
- I want to sign up right now.
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.
- Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.
Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.
- All you have to do is sign this paper.
Papaz haç işaretini yaptı.
- The priest made the sign of the cross.
Parlak kırmızı, Çin kültürünün göstergelerinden biridir.
- Vermilion is one the signifiers of Chinese culture.
Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi.
- He gave a tip as a sign of gratitude.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
- Expressing your feelings is not a sign of weakness.