indes

listen to the pronunciation of indes
Немецкий Язык - Турецкий язык
(sen) n {limu'zi: nı} e limuzin
(Gramer) halbuki; fakat; lakin
bu arada, o arada; oysa
in'des bu arada, o arada; oysa
Английский Язык - Турецкий язык

Определение indes в Английский Язык Турецкий язык словарь

however
ancak

Ancak Lucy evinden ayrılmak üzereydi. - However, Lucy is about to leave her home.

Ancak, miktar doğru değildi. - However, the quantity was not correct.

however
bununla beraber
however
her halükârda

Her halükârda istisnalar vardır. - There are exceptions, however.

however
ama

Günlük en az sekiz saat uyumam gerektiğini biliyorum ama genellikle daha az uyuyorum. - I know that I should sleep for at least eight hours per day, however usually I sleep less.

Tom Mary'ye bir hoşça kal öpücüğü vermek istedi ama Mary geri çekildi. - Tom wanted to give Mary a goodbye kiss. However, she backed away.

however
halbuki

Konser kısaydı. Hâlbuki, çok iyiydi. - The concert was short. However, it was very good.

however
nasıl oldu da
however
gelgelelim
however
(bağlaç) ama, ancak, halbuki, her ne şekilde, oysa
however
oysaki
however
gerçektende
however
hoş

Hamlet muhtemelen evlenmek istemiyordu.Sadece bir Hamlet vardı fakat ondan hoşlanan bir sürü insan var. - Hamlet probably didn't want to get married. There was only one Hamlet, however there are many people like him.

Tom Mary'den hoşlanmıyor. Ama onun ondan hoşlanıp hoşlanmadığı özellikle onun umurunda değil. - Tom doesn't like Mary. However, she doesn't particularly care whether he likes her or not.

however
şu var ki
however
her nasıl

Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı. - What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.

however
nasıl

Nasıl olursa olsun, ben hatalıyım. - However that may be, I am wrong.

Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı. - What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.

however
yine de

Bütün köpekler hayvandır. Yine de bu bütün hayvanların köpek olduğu anlamına gelmez. - All dogs are animals. However, that doesn't mean that all animals are dogs.

Yine de, senden benim yapmış olduğum hatalara düşmemeni rica ediyorum. - However, I ask you not to make the same mistakes that I did.

however
her ne şekilde
however
ama, bununla birlikte, ancak, yalnız
however
(zarf) her nasılsa, her halükârda, nasıl olursa olsun, nasıl oldu da
however
oysa
however
conj. ama
Немецкий Язык - Английский Язык
in the meantime
in the meanwhile
however
in the intervening period
in the interval
whereas
in the interim
meanwhile
whilst
Французский Язык - Немецкий Язык
ındies