Tom inanılmaz değil mi?
- Isn't Tom incredible?
Zaman ve para kaybı inanılmaz.
- The waste of time and money is incredible.
Harika bir iş yaptın.
- You did an incredible job.
O hikaye gerçek olmak için çok olağanüstü.
- That story is too incredible to be true.
Sen gerçekten olağanüstüsün.
- You're really incredible.
İnanılmaz şekilde safsın.
- You're incredibly naive.
O, inanılmaz şekilde iyi çalışır.
- It works incredibly well.
He testified incredibly.
Incredibly, when he died they found he had left a million dollars to the Poetry Foundation.
... And the momentum is incredible. ...
... And it's incredible. ...