Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.
- This discovery has the potential to transform the field.
İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.
- In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.
Tırtıllar koza içerisindeyken kelebeğe dönüşür.
- Caterpillars transform into butterflies while they're in a cocoon.
Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
- Repetition does not transform a lie into a truth.
Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.
- This discovery has the potential to transform the field.
Bu kitap yaşamınızı değiştirecek.
- This book will transform your life.
Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.
- A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work.
Onlardan ikisi kimyayı modern bilime dönüştürdü.
- The two of them transformed chemistry into a modern science.