Mary neredeyse 10 yıl haksız yere hapis cezasına çarptırılmıştı.
- Mary was wrongly imprisoned for nearly 10 years.
Adresi yanlış belirtilen mektup, ona hiçbir zaman ulaşmadı.
- Having been wrongly addressed, the letter never reached him.
Onu yanlış şekilde formüle ettim.
- I formulated it wrongly.
I wrongly assumed that it would be an easy job.