Zahmet için özür dileriz.
- We apologize for the inconvenience.
Yurt dışında yaşamaktan hiç rahatsızlık hissetmiyor musun?
- Don't you feel any inconvenience living abroad?
Ona en küçük bir rahatsızlık bile vermek istemiyorum.
- I don't want to put her to even a small inconvenience.
Sıkıntı için özür dileriz.
- We apologize for the inconvenience.
Mağaza soygunculuğu benim için büyük bir sıkıntı oldu.
- The convenience store robbery was a great inconvenience to me.
Tek başınıza gitmenizin bir sakıncası var mı?
- Would it inconvenience you to go yourself?