İyi bir başlangıç iyi bir bitiş yapar.
- A good beginning makes a good ending.
Bütün başlangıçlar zordur.
- All beginnings are difficult.
Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.
- I was beginning to lose my cool.
Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya varacak.
- She will arrive in Tokyo at the beginning of next month.
Önümüzdeki hafta başlayarak yeni bir ders kitabı kullanacağız.
- Beginning next week, we'll be using a new textbook.
Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
Başlangıç işin en önemli kısmıdır.
- The beginning is the most important part of the work.
O zaman ilkbaharın başlangıcıydı.
- It was then the beginning of spring.
İlk başta işimden hoşlanmadım ama artık ondan hoşlanmaya başlıyorum.
- At first I didn't like my job, but I'm beginning to enjoy it now.
Kaynaklar tükenmeye başlıyor.
- The supplies are beginning to give out.
Few languages have an inceptive aspect. In some that do, it is identical to the inchoative aspect. The inceptive aspect is often translated into English as to start .